05 Eylül 2015
Bölgede üç yıldır yaşanan mülteci akını ve son zamanda artan terör olayları nedeniyle sağlık hizmetlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş, “Öncelikle insan hayatını merkeze alarak hizmet veren sağlık personelimize desteğimizi gösterip bölgenin sağlık hizmetlerini geleceğe taşıyacak vizyonumuzu oluşturmalıyız” dedi.
Gümüş, sağlık çalışanlarının, çatışmalar nedeniyle yaralanan vatandaşlarımızı sağlığına kavuşturmak için kendi canlarını düşünmeden fedakarca çaba sarfettiklerininin altını çizerek sağlık çalışanlarına ve tesislere yönelik saldırıları sıraladı:
“-Bitlis Tatvan’da İlçe Devlet Hastanemize düzenlenen saldırı
-Güroymak ve Gökova’da hizmet veren 112 ambulanslarına molotoflu saldırı
-Erzurum Tekman’da bir ambulansımızın 3 sağlık görevlisi ile birlikte kaçırılması
-Ağrı’da çatışma bölgesine giden ambulansımızın kurşunlanması
-Mardin Nusaybin’de 112 acil ekibine yapılan iki ayrı saldırı
-İstanbul Gaziosmanpaşa Acil Yardım İstasyonuna yapılan saldırı
-Ankara Nallıhan İlçe Hastanesine molotoflu saldırı
-Silopi Devlet Hastanesinde görevli bir doktorumuzun kaçırılarak darp edilmesi
-Cizre’de nöbet çıkışı evine giderken çatışma altında kalıp hayatını kaybeden sağlık personelimiz Eyüp Ergin
-Diyarbakır’da eczacılık yapan ve dükkanının önünde vurulan Yunus Koca
-Yol kesen teröristlerce öldürülen Kulp Toplum Sağlığı Hekimimiz Dr. Abdullah Biroğul
Ayrıca üç sağlıkçımızı da genç yaşlarında Hakka teslim etmek zorunda kaldık.”
“Teröriste terörist diyemeyen meslek örgütleri var”
İçlerinden olan canları alanları eleştirmeye bile tenezzül etmeyen, ellerinde silahlarla yol kesenlere terörist diyemeyen meslek örgütlerinin varlığının sağlık camiasının büyük bir bölümünün tepkisini topladığına dikkat çeken Müsteşar Gümüş, “Yolu kesilerek öldürülen meslektaşlarını katleden teröristler karşısında net tavrını ortaya koyamayan bir kısım meslek örgütlerinin bu acımasız yaklaşımı, sivil toplumun sağduyulu temsilcilerinin de tepkisini toplamış, vicdanları kanatmıştır” şeklinde konuştu.
2. Dünya Savaşında bile sağlık çalışanları ve sağlık tesislerinin dokunulmazlığının ihlal edilmediğine dikkat çeken Gümüş, “Terör odakları, bu kutsiyete en ufak bir saygı duymadan sağlık personelinin canına kastediyor. Aldığı yardım çağrısını kimin yaptığına bakmadan koşturan, kendi canını düşünmeden çatışma alanına girip sadece can kurtarma derdinde olan sağlık personelimiz hedef alınıyor, canından ediliyor. Sözde, adına savaştığı insanlara verilen hizmeti sabote ediyor. Bu, içinde bir miktar da olsa insaniyet barındıran bir varlık için kabul edilebilir bir durum değildir.” dedi.
Gümüş, moral bozucu ortama rağmen sağlık hizmetlerini aksatmayan, insanların sağlığı için fedakarlıklarını esirgemeyen sağlık personeline teşekkür etti.
“Özlük haklarını iyileştirecek hazırlık yapıyoruz”
Bölgede en önemli sorunun sağlık personelinin uzun süre çalışmaması olduğunu söyleyen Müsteşar Gümüş, “Bu bölgede çalışan sağlık personelimizin daha uzun süre çalışması, istikrarlı sağlık hizmetinin idamesi için personelimizin özlük haklarını iyileştirecek bir hazırlık yapıyoruz. Yüksek ücretle çalışan sözleşmeli sağlık personelinin, kamuoyunda çakılı personel diye bilinir, sayısını ve yüksek ücretle çalışma süresinin uzatılmasını temin için bir çalışma içindeyiz.” dedi.
Nüfus düşüklüğü nedeniyle performansı düşük kalan, bu nedenle iyi ücret ödenemeyen personelin mağduriyetini gidermeye çalıştıklarını belirten Gümüş” Bölgenin uzun vadeli sağlık hizmetleri planlaması çerçevesinde ihtiyaç duyulacak sağlık tesislerini de yatırım planlarımıza alıyor, eskimiş tesislerin de yenilenmesi için çalışmalarımızı yürütüyoruz.” şeklinde konuştu.