
Sigaranın zararlarına dikkat çekmek için Bakanlığımız ile Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) “Sigarayı Bırakma Kampanyası” başlattı. Kampanya kapsamında, Sağlık Bakanımız Dr. Mehmet Müezzinoğlu ve TBMM İdare Amiri Ömer Faruk Öz’ün katılımıyla Meclis Tören Salonu’nda bir program düzenlendi.
Bakanımız Dr. Müezzinoğlu, Türkiye’nin tütünle mücadelede elde ettiği başarıların dünyanın takdirini kazandığını vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bu başarılar nedeniyle Başbakanımıza yakın bir zaman önce ödül verdiğini hatırlatan Bakanımız Dr. Müezzinoğlu, Türkiye’nin bu alandaki başarısının dünya ülkelerine örnek gösterildiğinin altını çizdi. Son 5 yılda 2 milyon bağımlının sigarayı bıraktığının bilgisini veren Bakanımız Dr. Müezzinoğlu, şunları kaydetti: “Bakanlığımızın sigara ve tütün yasağına yönelik yasal önlemleri, sigara içenler başta olmak üzere toplumun bütün katmanları tarafından desteklendi. Özverili çalışmalarımız sonucunda 5 yıl gibi bir sürede 2 milyondan fazla vatandaşımız sigarayı bıraktı. Türkiye'nin sigarayla mücadele konusundaki çalışmaları, DSÖ tarafından takdirle karşılanmış, diğer ülkelere örnek gösterilmiştir. Bu başarının mimarı, çalışmalarımızı sahiplenen ve destekleyen toplumumuzdur.”
Tütüne karşı topyekûn mücadele
Anne ve babaların daha dikkatli olmasını isteyen Bakanımız Dr. Müezzinoğlu, bebeklerin yüzde 99'unun sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğini belirterek, “Yavrularımızın yaşamını sağlıksız bir hale dönüştürmeye kimsenin hakkı yoktur. Anne baba sigara içiyorsa, içtiği sigaranın nefesi ile çocuğunu kokluyorsa yavrusunu pasif içici haline getiriyor" uyarısında bulundu. Sağlık Bakanlığı'nın sigara ve tütünle mücadelede öncülük yaptığını ifade eden Bakanımız Dr. Müezzinoğlu, toplumun bütün katmalarının daha önce olduğu bugün de aynı kararlılıkla destek vermesi gerektiğini söyledi. Bakanımız Dr. Müezzinoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Sağlıklı toplum, huzurlu ve üreten toplumdur. Sivil dinamiklerimiz ve yerel yönetimlerimiz, toplumun sağlığı ile ilgili konularda daha hassas davranmalıdır. Bireye dokunan, onların hayat tarzını, sağlıklı yaşam anlayışına yönlendirecek projelerde çok daha güçlü olmalarını istiyoruz. Esas gayretimizi sağlıklı bir ömür sürebilmemiz adına dinamiklerimizi çok sektörlü bir anlayışla yaşam felsefemize yerleştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu kapsamda, TBMM’nin bu girişiminin örnek bir çalışma olduğunu düşünüyorum.”