Geçmişten günümüze hem modern hem de geleneksel toplumlarda kadına kutsiyet atfedildiğini görüyoruz. Bu manada kadına yüklenen değer, kimi zaman başlı başına bir “yaşam kültürü” şeklinde karşımıza çıkıyor. Peygamber Efendimizin, “Cennet anaların ayakları altındadır” mesajı, bunun en iyi örneğidir. Bu müjde sadece yılın bir günü değil, yaşamın her alanında ve her anında kadına en üst seviyede saygı duyulması gerektiğini hatırlatıyor.
Herkesin inandığı gibi yaşayabildiği bir dünyanın tesisi ancak kadın elinin değmesiyle mümkün olabilir. Zira merhamet ve şefkat hasletlerini hiçbir zaman yitirmeyen kadın, dünyaya sevgi penceresinden bakar.
Kadının hak ettiği değeri görebilmesi için toplumun bütün kesimlerine sorumluluk düşüyor. Kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, medya kuruluşları, üniversiteler, vakıflar… Hem yasal hem de vicdani olan bu sorumluluktan kaçmak, telafisi güç sonuçları beraberinde getirebilir. Çünkü ailenin temeli kadına yönelik en küçük saygın olmayan bir davranış bile toplumun ahengini zedeler.
Asla bir araya gelmemesi gereken “kadın” ve “şiddet” kavramları, ne yazık ki son yıllarda maalesef kanayan yaramız haline geldi. Ne inanç ne de kültür değerlerimizle bağdaşmayacak bu durumun, köklü bir geçmişe sahip toplumumuzla anılıyor olması kabul edilemez! Medeniyetimize yakışmayan bu tablonun biran önce değişmesi için toplumun bütün bileşenlerinin bir araya gelerek sorunun üstünü örtmek yerine, köküne neşter vurması gerekiyor.
Hayatımızın en anlamlı değeri olan kadınların sadece bir gün değil, günün her anı hatırlanmasını ümit ediyorum. Bu vesileyle sağlık çalışanı kadınlarımız başta olmak üzere bütün kadınların “8 Mart Dünya Kadınlar Gününü” içtenlikle kutluyor, saygılar sunuyorum.
Dr. Mehmet Müezzinoğlu
T.C. Sağlık Bakanı
