
Kahramanmaraş merkezli
depremlerin ardından bölgede bulunan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca Hatay’da
kurulan Sahra Hastanesi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, açıklamasında
depremin 3’ncü gününden itibaren halk sağlığı krizi yaşanmaması için
tedbirlerin alındığını ve almaya devam ettiklerini söyledi.
Büyük afetin gerçekleşmesi
dakikalar sürse de sebep olduğu yıkımın tamirinin ve geride bıraktığı yaraların
iyileşmesinin zaman alacağına işaret eden Koca, tüm gayretlerinin yaraları en
kısa sürede sarmak ve afeti yaşayanların maddi manevi tüm ihtiyaçlarını
karşılamak olduğunu dile getirdi.
Afetin üçüncü gününden
itibaren halk sağlığı krizi yaşanmaması için tedbirleri aldıklarını ve almaya
devam ettiklerini aktaran Koca, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün, birinci
basamak sağlık hizmetlerinin eksiksiz verilmesi için çalışmalarını sürdürdüğünü
bildirdi.
Koca, köylere ulaştırılan ilaç
ve yardım malzemelerine ilişkin de “Köylerimize doktor, ilaç ve yardım
malzemeleri ambulanslar ve UMKE araçlarıyla götürülüyor” bilgisini verdi.
Köylerde sağlık taramaları
yapıldığını, evde bakım gereken hastalara ulaşıldığını ve kronik hasta
takiplerinin yapılarak ilaçlarının dağıtıldığını anlatan Koca, “Yeni kurulan,
kurulmaya devam edilen toplu yaşam alanları için de birinci basamak sağlık
hizmetleri aile hekimliği uygulamamızı aynen sürdürüyoruz. Bölgede dün sağlık
hizmetini nasıl veriyorsak bugün de en az öyle hatta daha iyi ulaştırmaya
gayret ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Bu tür afetlerden sonra
bilinen en büyük risklerden birinin, ortam şartlarının hijyen açısından
bozulmasına bağlı olarak bulaşıcı hastalıkların salgına dönüşmesi tehlikesi
olduğuna dikkati çeken Koca, bu kapsamda toplu alanların dezenfekte edilmesi,
kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarının aralıksız
sürdürüldüğünü belirtti.
“Musluk
suyu içilebilir' duyurusuna kadar şebeke suyu temizlik için kullanılmalı”
Koca, salgınlara sebep
olabilecek en kritik konunun içme suyu güvenliği olduğunu vurguladı. Suların
analizlerini düzenli yaptıklarını ve bakiye klor miktarını ölçtüklerini
belirten Koca, eksik olan yerlerde süper klorlama yapıldığını kaydetti.
Bu alanda bugüne kadar
yapılanlara ilişkin bilgi veren Koca, sözlerine şöyle davam etti:
“Depremin ilk günlerinde
bulaşıcı hastalıklar açısından tanı koyabilecek mobil laboratuvarlarımızla su
hijyeni açısından inceleme yapmak üzere mobil su laboratuvarımızı bölgede
çalıştırmaya başladık. Deprem bölgesindeki şehirlerde şebeke suyu klorlanmakta
ve bakiye klor ölçümleri ve mikrobiyolojik incelemeler yapılmaktadır. 6-17
Şubat arasında deprem bölgesinde 8 bin 379 noktada bakiye klor ölçümü yapılmış
olup yüzde 81,54 oranında bakiye klor oranı uygun olarak görülmektedir.
Hatay ilimizin Antakya ve
Defne ilçeleri dışında deprem illerinde şebeke suyu verilebilmektedir. Hatay'da
Antakya ve Defne ilçelerinde kontrollü olarak şebeke suyu sağlanmakta,
sağlanamayan yerler için tankerle su verilip, tankerlerde klorlama
yapılmaktadır. Hatay dışındaki bütün illerde süper klorlama yapılmış olup
klorlamaya devam edilmektedir. Diyarbakır, Gaziantep, Adana, Urfa, Kilis ve
Osmaniye'de belediyeler de sistemsel klorlama yapmakta olup sahada ekipler uygun
görmedikleri yerlerde klor tabletle de klorlama yapmaktadır. Bununla birlikte
şebeke hasarları ve kaynakta meydana gelen olumsuzluklardan dolayı su
kalitesinde uygunsuzluklar yaşanabilmektedir. Valilik ya da kaymakamlıkların ‘Musluk
suyu içilebilir’ duyurusuna kadar içme ve diş fırçalama için ambalajlı sular
tercih edilmeli, şebeke suyu temizlik için kullanılmalıdır.”
“Bugüne
kadar herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır”
Bakan Koca, Malatya'da şebeke
suyu mevcut olmasına rağmen kaynakta sıkıntı olduğundan, süper klorlamanın
etkin olmadığını, sudaki bulanıklığın ise azaldığının görüldüğünü aktardı.
Halk sağlığı
laboratuvarlarında 6-17 Şubat arasında analizi tamamlanan 2 bin 632 su
örneğinden yüzde 77'sinin “mikrobiyolojik olarak uygun” şeklinde raporlandığını
vurgulayan Koca, “Çadır kentlerimizde, depremzedelerimize içme suyu paketli
dağıtılmakta, tankerlerle gelen kullanma suyu ise klorlanmaktadır. Bölgede 9
saha epidemiyoloğumuz görev yapmaktadır. Bölge illerinde bulaşıcı hastalık
verilerini ve analizlerini düzenli takip ediyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar
herhangi bir bulaşıcı hastalık salgını saptanmamıştır” ifadesini kullandı.
Bakan Koca, görülen ve
spekülasyona konu edilemeyecek hastalıklara ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Döküntülü hastalıkların
depremden etkilenen 11 ilde de stabil seyrettiği görülmüştür. Kahramanmaraş
ilinde bir suçiçeği vakamız mevcut olup hasta izolasyona alınmıştır. Temaslı
takibi yapılmaktadır.
Akut bağırsak enfeksiyonu
olgularında sayıca artış olmakla beraber salgın tespit edilmemiştir. Gaziantep
ve Osmaniye’de rotavirus enfeksiyonu, Adıyaman’da rotavirus ve adenovirus
enfeksiyonu nedeniyle hastanede yatarak tedavi edilen az sayıda hastamız
bulunmaktadır. Akut bağırsak enfeksiyonları açısından bir salgın durumu yoktur.
Grip benzeri hastalıkların sayısı artmakla beraber salgın oluşturacak durum
saptanmamıştır. Bildirilen sarılıklar, yeni doğan sarılığı olup bulaşıcı
sarılık saptanmamıştır.
Afetlerden sonra görülebilecek
bulaşıcı hastalıkları önlemek için kişisel hijyen, su dezenfeksiyonu, bit ve
uyuz hastalığı ile ilgili broşürler hazırlanmıştır. Bu hastalıklar için
kullanılacak ilaçlar bölgeye gönderilmiştir.”
Koca, rutin yenidoğan, anne
çocuk, lohusa, kronik hasta takiplerinin ve çocukluk çağı aşılamalarının
eksiksiz yürütüldüğünü dile getirdi.
Devleti var edenin millet
olduğunu belirten Koca, “Devletin kalbi, milletin yarası neredeyse orada
atmaktadır. Millet de devlet de buradadır. Birlikte uyandığımız afet sabahının
yaralarını hep birlikte saracağız. Hiçbir vatandaşımız yalnız değildir. Her bir
depremzedemiz iyileşene kadar, normal hayata dönene kadar tüm imkanlarımızla
burada olacağız” değerlendirmesinde bulundu.