Kronik hastalıklar (kalp damar hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, kanserler) tüm dünyada ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır. Özellikle hızlı sosyal ve kültürel değişimler, nüfusun yaşlanması, kentleşme oranında artış, fiziksel aktivitede azalma, sağlıksız yaşam tarzı ve davranış biçimleri gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan diyabetli birey sayısı her geçen gün artmaktadır.
DSÖ’nün dünyadaki diyabet salgınına dikkat çekmek ve küresel bir eylem planı oluşturmak üzere harekete geçme çağrısı ile Bakanlığımızca 2016 Yılı 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’nde “Diyabet” teması öne çıkarılması öngörülmüştür.
2015 Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre tüm dünyada 415 milyon birey diyabetli iken bu sayının 2040 yılında %55 artarak 642 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Hem Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabetin prevalansı artmaktadır. Bunun yanı sıra 318 milyon birey glukoz toleransına sahiptir ve bu durum bu bireyleri gelecekteki olası diyabetli bireyler olma riski altına almaktadır. Federasyonun raporuna göre her 11 yetişkinden biri diyabetli olup her iki yetişkinden biri diyabet olduğunu bilmemektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2025 yılına kadar kronik hastalıklardan ölümlerin %25 azaltılması ve obezite ve diyabetteki artışın durdurulması hedefleri ortaya konulmuştur.
Türkiye’de Diyabet
Ülkemizde 1997-1998 yıllarında yapılan çalışma sonuçlarına göre tip 2 diyabet prevalansı %7.2 bulunmuşken; 2010 ve 2011 yıllarında yapılan çalışmalarda %12-13.7 bulunmuştur.
Diyabete bağlı harcamalar önemli bir yekûn tutmakta olup ülkemizde diyabetle mücadele edilmesi önemlidir. Diyabetin en önemli risk faktörleri arasında sayılan obezitenin ülkemizde özellikle son yıllarda artış göstermesi bu sonucun ortaya çıkmasında önemli rol oynamaktadır. Diyabetlilerin yaklaşık dörtte biri hastalığının farkında değildir.
Diyabetle Mücadele Çalışmaları
BM Genel Kurulu’nda 2006 yılında verilen karar ile ‘14 Kasım Dünya Diyabet Günü’ ve diyabetin evrensel sembolü olarak “mavi halka” kabul edilmiştir. Bu simge BM diyabete ilişkin bir karar alınmasını sağlamak için yapılan bir kampanyada geliştirilmiş ve BM diyabet kararının alınmasında diyabet paydaşlarını harekete geçirmiştir. Ayrıca Birleşmiş Milletler bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolü için, 2011 yılında ilk kez AİDS dışında bir araya gelmiş, diyabet ile Genel Kurul kararı ile mücadele edilmesi sonucuna varılmıştır.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde,önceki yıllarda da diyabetle programlı bir şekilde mücadele etme yaklaşımıyla çalışmalar yürütülmüştür. DSÖ Avrupa Bölge Ofisi ve IDF’nin girişimi ile hazırlanan ve 1989 yılında ilan edilen “St. Vincent Bildirisi” ülkemiz adına 1992 yılında imzalanmıştır. 1994 yılında Sağlık Bakanlığı önderliğinde “Ulusal Diyabet Programı” adı ile geliştirilen program uygulamaya konulmuş olup halen “Türkiye Diyabet Programı 2015-2020” olarak diyabetten korunma ve diyabetin kontrol altına alınması için çalışmalar yürütülmektedir. Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı ile toplumda diyabet farkındalığını arttırarak gelecek nesilleri diyabetten korumak ve tanı alan hastalara sunulan diyabet bakım kalitesini yükseltmek, komplikasyonların ve diyabete bağlı ölümleri azaltmak hedeflenmektedir.
“Türkiye Diyabet Programı 2015-2020” bir önceki program kapsamında elde edilen tecrübeler ışığında ve bu program ile ilgili geri bildirimlerden yola çıkılarak Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından güncellenmiştir. Bu program ile bir önceki program aracılığıyla elde edilen kazanımların genişletilmesi ve yaygınlaştırılması amaçlanmıştır.
Türkiye Diaybet Programında yer alan amaçlar: etkin diyabet yönetimi için politika geliştirmek ve uygulamak, diyabetin önlenmesini ve erken tanı konmasını sağlamak, diyabet ve komplikasyonlarının etkin tedavisini sağlamak, çocukluk çağında diyabet bakım ve tedavisini geliştirmek, Tip 2 diyabet ve obeziteyi önlemek ve diyabet ve diyabet programını etkin izlemek ve değerlendirmektir.
Her bir amacın hedefine ulaşması için geliştirilecek stratejiler ve somut eylemler önerilmiştir. “Türkiye Diyabet Programı 2015-2020’nin kapsadığı 5 yıllık dönem boyunca, belirlenen amaçlara ulaşabilmek için programda yer alan eylemler sektörler arası işbirliği ve Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı ile koordineli olarak uygulanmaktadır. Bu kapsamda her yıl 14 Kasım Dünya Diyabet Günü etkinlikleri başta olmak üzere; farkındalık çalışmaları, halk eğitimleri, hizmet içi eğitimler, okulda diyabet programı, birinci ve ikinci basamak sağlık kuruluşlarında diyabet erken tanı-tedavi ve komplikasyonların önlenmesine yönelik hizmetler, saglik.net ve e-nabız üzerinden izleme değerlendirme çalışmaları yapılmaktadır.
Dünya sağlık gününde başlıca hedeflenen amaçlar; düşük ve orta gelirli ülkelerde özellikle de diyabet yükü ve sonuçları hakkında farkındalığı artırılması, diyabetin teşhisi, tedavisi ve diyabetiklerin bakımı için gerekli adımları içeren diyabetle mücadele eylemlerinin artırılması, daha güçlü sağlık sistemi oluşturmak için diyabet yükünü ve sonuçlarını anlatan diyabet küresel raporunun başlatılmasının sağlanması olarak belirlenmiştir.
DSÖ Türkiye Ofisi'nin desteği ile Suriyeli misafirlere hizmet veren bir poliklinikte bir organizasyon gerçekleştirilecektir.